27 Eylül 2007 Perşembe

"Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?



İşin kolayına kaçmadan ama, gül yanaklı
bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil;

ne de ;ak örtüde elmaların,


ne de; akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini,






Sen mutluluğun resmini yapabilir

misin Abidin? "





Ve Abidin Dino mutluluğun resmini yaptı!




27 Ağustos 2007 Pazartesi

İSTANBUL ÇOK KALABALIK, BU SEBEPLE KÜREĞE BAŞLADIM!





KAPANA KISILMIŞ GİBİYİMM...


İstanbul'da ve en kalabalık ilçelerinden birinde, Beyoğlu'nda oturuyor ve de çalışıyorum. Bahçeli evimizde iki amcam ve dedemlerle aynı apartmanı paylaşıyruz. Kocaman bir sevgi yumağıyız yaanii... Sabaha kadar bahçede muhabbet edip, tavla oynar , çay ve çekirdekle atıştırırken ben odamda uyuyamadığım için bir sinir harbi yaşıyorum:( Ama herşeye rağmen bütün ailemle bir arada olduğum için kendimi mutlu hissetmeye zorluyor ve sabah olması için dua ediyrum...


Sabah iş yerime geldiğimde, odamın penceresini açıyor ve içeri temiz havanın girmesini hayal ederken arka sokağımda sıkışan trafik yüzünden günün 10 kavgasının ilki patlak veriyor... Kornalar çalıyor, küfürler ediliyor, kavgalar ediliyor... Peşinden telefonum çalıyor ve benim departmanımla ilgili olmayan bir telefonu santral bana aktarmış! dinliyorum, dinliyorum ve benle ilgili olmadığını ve gerekli birime aktaracağımı söylüyorum ve oh kurtuldum derken, telefon bana geri dönüyor ve herşeyi en baştan dinliyorum. Bu arada odama laf anlamayan ve büyük bir binada dikkatini toplayıp bir alt kattaki tarif ettiğim ofisi bulamayan bir insan topluluğu yeniden yanıma gelip ''hanımefendi dediğin yerde öyle biri yok'' diyor ve sinirlerim geriliyor yavaş yavaş. Kendi ellerimle aradığı insanın yanına götürüp suratına baktıımda ''he burasımıydı'' demezlermi bir de..


Bu olaylar zinciri gün boyunca devam ediyor. İşyerimden çıkıp eve giderken telaşla koşuşan insanların içinden hızla evime yol alıyorum...


Evim benimm... Sakin, huzurlu, işte kafa dinleye bileceğim tek yer...

Vee evdeyim... :S

Offf yaaa... yine aynı insanlar bahçemizde doluşmuş oturuyorlar.
:( Hergün aynı insanlar, hep aynı stres, aynı kalabalık!!!


ARTIK ÇOK SIKILDIMMMMM!!!


Vee küreğe başladım. İşte kalabalık İstanbulumuzun tam ortasında sakin ve sessiz bir yer!


...HALİÇ!!!


Deniz işletmelerinin içinde küçük bir iskele ve kürek federasyonuna bağlı ufak bir kürek kulubü...


Denize açıldığımız tekneler suya o kadar yakın ki Haliç'in sularına yansıyan bütün İstanbul'u o yansımalardan izleyerek gürültüden uzak bir ortamda mis gibi kürek çekiyorum. Herşeye rağmen İstanbul'a bize bu fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum...


İstanbul'da kafamı dinleye

bileceğim tek şansım bu şimdilik...

Ve çok keyifli...






5 Ağustos 2007 Pazar

ÖZGÜRLÜK


ses deneme

ses deneme... bir...iki... ses...ses deneme